18 Şubat 2015 Çarşamba

Ne olur bu bir rüya olsun!



Günün hadiselerinden söz açıldı, kaçamadık. Sonunda "her yer bembeyaz ama içimiz kapkara" dedik, kapattık telefonu. Ne olur bu bir rüya olsun! Boğazımı sıkan kararlı bir el sabahtan beri. Gün boyunca kulağımda takılı kalmış ve mütemadiyen yakan bir melodi. Ne olur bu bir rüya olsun! İnsana ölümlü olduğunu ya da ölümün kendisini düşündürdüğü için değil, bilakis coşkuyla yaşam dolu bir pınardan çağladığı için hüngür hüngür ağlayasım geliyor. Hiç tanımıyorum kendisini ama sözcükler bildik bir iç sesten çıkıyor... O an olan şey sanki benim başıma gelmiş ve sözler benim göğüs kafesimden doğup soluğumun pusuyla beraber benim ağzımdan cihana karışıyor. Ne olur bu bir rüya olsun! Ama ben uyanıyorum... His baki. Söz baki. Ağızdan çıktığı gibi sımsıcak. 

Hiç yorum yok: