31 Ağustos 2010 Salı

Güzel Mekan: Yaka Mengen

Gurmelik etsem bir sefer de! Bademli kabaktan başlayıp, patlıcan ezmeden sahanda domates soslu köftelere, oradan kırmızı biber ezmeye geçsem yine de bitiremesem. Kulağımı dayasam duvarlarına, mengen sanki hazır anlatmaya hikayesini. Zeytin ağacının altındaki uzunca masada, gümüşi, şırıltılı, zarif esintiye bıraksam aklımı. Onlar muhabbet ededursun ben çalan müziğin peşi sıra ekmeğimi zeytinyağına şamandıra edip karşı kıyılara şöyle bir uzanıp öyle kaldırsam kadehimi: Sağlığımıza!



Yaka Köyü’ndeki Yaka Mengen'deyiz. Neşemiz yerinde. Çünkü, eş, dost, mengene yeniden hayat verenler, mengene emek verenler, aynı masada oturmuşuz, tanışma faslı olmayan bildik bir sözün içindeyiz. Zaman, asırlık zamanın ruhuna sadık bir bildik şimdiki zaman; abartısız ve sade.



Taş dokunun ve ardında tepeye taraça taraça tırmanan teraslı bahçesinin insanı rahatlatan, ehlileştiren bir hali var. Süslü bir ihtişam ile insanın üzerine gelen mekanlardan değil. Bilakis, sanki bulunduğu coğrafyanın dilinden konuşuyor, sakin, telaşsız. Zaten ustalığı bunda gizli. Tadilatı da aynı saiklerle ne de güzel yapılmış. Her şey sanki kendiliğinden varlığını sürdürüyormuşçasına hayatta. Tarih ve şu an başka bir yerde hiç bu kadar dostlukla kenetlenmemiştir.




Bu taş binayı, zeytinyağı mengenini ilk inşa edenlere, orada bir zamanlar ter dökmüşlere ve sonrasında bina kendi kendine yok olmaya yüz tutmuşken onu keşfedip yeniden hayata döndüren sahiplerine, aslına uygun restore eden bugünün taş ustalarına ve şu anda mekana emek veren herkese minnettar kalkıyoruz sofradan. Teşekkürlerimizi sunuyoruz, bizi öylesine hoş ve bizzat ağırladıkları için.


Son yıllarda gittikçe artan bir şekilde ne yazık ki Datça'da da kendini gösteren bozuk yapılaşmayı önleyebilmek adına bir yarışma düzenlendi bu yaz. Datça Çevre ve Turizm Derneği(DAÇEV) yalnızca aday seçimleriyle bile istediği mesajı vermiş oldu aslında. Tüm aday mekanların, yarışmanın amacına da koşut bir şekilde, ortak özellikleri vardı. Hepsi de, yenilenip onarılırken, o coğrafyanın tarihi, mimari ve kültürel dokusunu titizlik ve ustalıkla aslına uygun bir şekilde muhafaza edilmişlerdi. Böylece halâ insanların hayatlarına mekan olmaya, her geçen günü belleklerine kazıyarak onca yıllık ömürlerine devam ediyorlardı.

Yaka Mengen de seçilen beş aday mekandan biriydi, yarışmada birinciliğe layık görülen Can Yücel Sokağı ile birlikte! Ne mutlu!

*Üstten ikinci fotoğraf: Derya Erkenci



3 yorum:

Burcu Yıldızer dedi ki...

Fotoğraflar ve onları seslendiren cümleler... Mekândan daha önce hiç haberim olmamıştı ama bazen hani insan alıp başını gitmek ve bambaşka hikâyelerin sesinde kendini bulmak ister ya, işte bu da böylesi bir beklentiyi uyandırdı içimde. Not aldım en kısa zamanda oraya doğru kısa bir yolculuk yapacağım.
Teşekkür ediyorum.

Dicle dedi ki...

Yorum için teşekkür ederim.
Ne hoş, eminim gittiğinizde çok şey bulacaksınız...

Unknown dedi ki...

datça'yıda yaka köyündeki mengenide biliyorum palamut bükü yolu üzerinde datçanın eşsiz güzellikteki doğasının henüz bzulmamış yerlerinden biri ortam çok hoş çok doğal herkesin en az bir kez datçayı görmesini(keşfetmesini tavsiye ederim