Büyürken
işittiğimiz bir söz vardı: Sana güveniyoruz evladım ama devir kötü, insanlara
güven olmaz. Bizimkilerden sana güveniyoruzdan ötesini duymadım doğrusu -ne
mutlu- ama arkadaşlarımın aileleri tamamlıyordu cümlenin gerisini. Ben de
aklımın bir kenarında taşırdım, duyduğum pek çok şey gibi bunları da. Ama
itiraf edeyim, pek de kondurmazdım. Kötü şeyler olmaz değildi,
hem de nasıl olurdu, sadece bizim çevremiz korkulduğu derecede vahşet
taşımıyordu kanımca. Mikro düzeyde olabilecek en kötü senaryo “Funny Games”
olabilirdi, makro düzeyde ise savaşları düşünürdüm, katliamları, çılgına dönmüş
iktidar budalalarını ve sırf bu sebepten aslında bir hiç uğruna ölen zavallı
insancıkları.