31 Ağustos 2010 Salı

Güzel Mekan: Yaka Mengen

Gurmelik etsem bir sefer de! Bademli kabaktan başlayıp, patlıcan ezmeden sahanda domates soslu köftelere, oradan kırmızı biber ezmeye geçsem yine de bitiremesem. Kulağımı dayasam duvarlarına, mengen sanki hazır anlatmaya hikayesini. Zeytin ağacının altındaki uzunca masada, gümüşi, şırıltılı, zarif esintiye bıraksam aklımı. Onlar muhabbet ededursun ben çalan müziğin peşi sıra ekmeğimi zeytinyağına şamandıra edip karşı kıyılara şöyle bir uzanıp öyle kaldırsam kadehimi: Sağlığımıza!

11 Ağustos 2010 Çarşamba

İstanbul'un Heykelleri-1 / Yahya Kemal Beyatlı Anıtı

Beşiktaş’a inelim mi?

Böyle der biri. Üniversitenin yokuşundan, kestane ağaçlarının gölgesinde püfür püfür inip alt kapısından çıkarız. Karşımızda saat kulesiyle Yıldız Camii. Hemen yanındaki girişinden, boğazın sularına muhakkak ki bir bakış atıp Yahya Kemal Parkı’nın içine dalarız. Şehrin ortasında bir park. Bunu düşünüp sevinirim o zaman içten içe.

1 Ağustos 2010 Pazar

Sahi seksenler renkli miydi? Ama ben siyah beyaz hatırlıyorum!

Geçen hafta bir seksenler partisi organizasyonuna hazırlanırken biraz araştırma yapmak istedim. Bazı anahtar kelimeleri ve anımsayabildiğim şeyleri teker teker Google'da arattım. Google, bir popüler kültür kütüphanesi bu konuda. Dünyada seksenli yıllar takıntısı olan birçok insan olduğunu tahmin etmek güç değil. Yalnızca seksenler temalı yüzlerce internet sayfası ve blog bulunuyor. Şimdiden o yıllara dönüp bakınca, parti gözlemlerime de dayanarak, birçoklarının şimdi "gülünç" bulduğunu artık neredeyse tescillediğim, o döneme özgü giyim kuşam, müzikteki çılgın patlama, objeler, filmler, reklamlar ve daha pek çok şey ile ilgili sayfalarla dolup taşıyor internet ağları. Uzun süre bu görsellere, videolora bakmak tuhaf bir yanılsama yaratıyor insanda.